JOOMLATEMA.NET DEMO

Ücretsiz Tema Demo

mt_alana

Üye Giriş Formu



Demo Sayfasına Hoş Geldiniz
Joomlatema.Net'in Ücretsiz Temalar İçin Demo Sayfasına Hoşgeldiniz! Soldaki tema seçiciden incelemek isteğinizi temayı seçerek inceleyebilirsiniz.


Joomlatema.Net'in Ücretsiz Temalar İçin Demo Sayfasına Hoşgeldiniz! Soldaki ya da aşğıdaki tema seçiciden incelemek isteğinizi temayı seçerek inceleyebilirsiniz.

mt_alana

Devamını oku...
 
Özel Haber 2 PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Pazartesi, 09 Ağustos 2004 22:30

Web siteleri hakkında akla gelen bir şey varsa o da sürekli değişiyor olmalarıdır. Joomla! içerik, fotoğraf, video ve daha fazlasını sitenize kolayca ekleyebilmenizi sağlar. Site yöneticileri içeriği düzenle butonuna tıklayarak anında değiştirebilirler. Yöneticiler isterlerse kontrol panelinden tüm siteyi yönetebilirler.

Cuma, 11 Temmuz 2008 00:03 tarihinde güncellendi
 
Özel Haber 3 PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Salı, 10 Ağustos 2004 06:30

Yüzlerce ücretsiz eklentiden oluşan bir eklenti sitesinden, sitenize istediğiniz özellikleri ekleyebilirsiniz.

Cuma, 11 Temmuz 2008 00:05 tarihinde güncellendi
 
Bizler Gönüllüyüz PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Çarşamba, 07 Temmuz 2004 09:54

Joomla! çekirdek takımı geniş bir ölçekteki çalışma gruplarının üyeleriyle beraber Joomla!'yı bu kısa yaşantısında yükseklere çıkaran gönüllü tasarımcı, geliştirici ve yöneticilerden oluşmaktadır. Bu sistem daha önce sık sık kopyalanmış ancak daha iyisi başarılamamıştır. Joomla! açık kaynak konseptini endüstri standartlarına taşıyan bir çok kullanıcıya sahiptir. Joomla! 1.5 ileriye doğru atılmış çok büyük bir adım ve projenin tarihindeki en ilgi çekici gelişme.

Perşembe, 10 Temmuz 2008 23:36 tarihinde güncellendi
Devamını oku...
 
Kodlarla Kal! PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Çarşamba, 07 Temmuz 2004 12:00

Bu sürümün çıkışını sağlamak için, Wilco Jansen son çare olarak lider geliştirici Johan Janssens'e rom gönderdi. 'Karayip Korsanları' filmi gösterime girdiğinden beri roma düşkünlüğü olan Johan oltaya geldi, kola ile karıştırdı... Ve işte yepyeni 1.5 sürümümüzle karşınızdayız. Görünen o ki korsan jargonu Joomla!'nın gelişim sürecinde oldukça sık duyulacak.

Perşembe, 10 Temmuz 2008 23:34 tarihinde güncellendi
Devamını oku...
 
FTP katmanı ne için ? PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Cuma, 06 Ekim 2006 21:27

The FTP Layer allows file operations (such as installing Extensions or updating the main configuration file) without having to make all the folders and files writable. This has been an issue on Linux and other Unix based platforms in respect of file permissions. This makes the site admin's life a lot easier and increases security of the site.

Cumartesi, 03 Eylül 2011 06:40 tarihinde güncellendi
Devamını oku...
 
Tek alan görüyorum "Devamını oku..." bağlantısı nasıl oluştururum ? PDF Yazdır E-posta
Yazar Administrator   
Cuma, 06 Ekim 2006 19:29

This is now implemented by inserting a Read more... tag (the button is located below the editor area) a dotted line appears in the edited text showing the split location for the Read more.... A new Plugin takes care of the rest.

It is worth mentioning that this does not have a negative effect on migrated data from older sites. The new implementation is fully backward compatible.

Perşembe, 08 Kasım 2007 11:03 tarihinde güncellendi
 

Anketler

Joomla!'yı ne için kullanacaksınız ?
 

Kimler Çevrimiçi

Şu anda 8 ziyaretçi çevrimiçi

Reklam Bandı

Özel Bağlantılar:
Joomla!
Joomla! dünyanın en çok tercih edilen ve geniş çaplı kullanılabilir açık kaynak İYS sistemidir.
JoomlaCode
JoomlaCode, geliştirme ve dağıtımın kolay yolu.
Joomla! Eklentileri
Joomla! Bileşenleri, Modülleri, Uygulama Ekleri ve Dilleri.
Joomla! Mağazası
Tamamı sizin için Joomla! ticari ürünleri.

Almus İlçesinin www.ALMUS-İLCE.tr.gg Web Sitesi..|

Kınık

 

Kınık Kasabasının Kısa Tarihçesi

Kasabanın ismi Oğuzların 24 boyundan biri olan Kınık boyundan gelmektedir. İlk yerleşim tarihi iki yüzyıl öncesine dayanmaktadır. Padişah 2. Mahmut döneminde kişilere özel mülkiyet edinme hakkı verildikten sonra, köydekilerin bir kısmı; Koyulhisar’ın Mudasun (Gökdere) köyünden, bir kısmı Hubyar Köyünden ve diğerleri ise Sivas’ın Beğdün Köyünden buraya göç etmişlerdir. Almus İlçesi Kaymakamlığı’nın ilçeye bağlı yerleşim yerleri hakkında hazırladığı bir kitapta, Kınık Kasabası’nın 1700’lü yıllarda kurulduğu belirtilmiştir.


Bulunduğu yer:
Kınık kasabası Tokat ilinin doğusunda, Tokat’a 45km. Almus ilçesinin güneyinde ve 9 km. uzaklıktadır. Doğusunda Kapıcı ve Karadere köyleri batısında Çevreli (Muhat) kasabası, kuzeyinde Almus barajı ve güneyinde ise; dumanlı sıradağları silsilesine bağlı 1900 m. Yüksekliğindeki çal dağının kuzey eteklerine kurulmuştur.

Kasabanın çevresi meşe, kayın ve çam ormanı ile çevrilidir. Kınık güneyindeki devlet ormanı ile Sivas ili sınırında olup Orta burun ve büyük yayla mevkileri ile adeta yeşillikler diyarıdır. Ulaşım imkanları iyidir.

 

Tarihi:
Beldenin ismi, Oğuzların 24 boyundan biri olan Kınık boyundan gelmektedir. İlk yerleşim 300 yıl öncesine dayanmaktadır. Padişah 2. Mahmut arazilerde özel mülkiyete serbestlik getirince Koyulhisar’ın Mudasun köyünde oturan bazı aileler buraya göç etmişlerdir. O zaman Karadere köyünde oturan Taşbaş isimli bir Mudasunluda arazi darlığı yüzünden Musa kahyayı, Hacıoğlunu, Sepetçioğlunu ikna ederek yola düşerler. Kınık’a gelirken Hubuyar Tekkesine uğrar ve oradanda Kemter dedeyi, Yeloğlu Hüseyini ve Pehlivangili alarak buraya yerleşirler. O zaman buralar ormanlık ve çayırlıklarla kaplıdır. Uygun arazileri paylaşıp, tarla açıp, ekip biçmeye ve hayvancılık yapmaya başlarlar. Köyde eskiden yapılan yabacılık, selecilik,sepetçilik,kaşıkçılık,kerestecilik,demircilik,kalaycılık yapılırdı, bu meslekler şu anda yok olmuş gibidir.

 

Ekonomik Durum:
Bir ara halıcılık, arıcılık ve meyvecilik teşvik edilmiş ise de başarılı olmamıştır. Küçük çapta besicilik yapılmaktadır. Genel olarak tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Belde de yaşayanların çoğunluğu emeklidir. Şeker pancarı, arpa, buğday, yonca, fiğ, fasulye, domates ekimi yapılmaktadır. Arazisinin bir bölümü sulanmaktadır. 1980 ve sonrasında uygulanan politikalar ve eğitim seviyesinin yüksekliği nedeniyle hızlı bir göç yaşanmış ve başta İstanbul olmak üzere Büyükşehirlere gitmişlerdir. Bu durum ekonomik ve sosyal gelişmenin önünde önemli bir engeldir.

 

Gelenek ve Görenekler:
Önceki yıllardan gelen düğün, nişan adetleri halen yaşamaktadır. Saya gecesi eğlenceleri yapılır, düğünlerde at yarışları ve güreşler yapılırdı. Ellik, Yalellim, Alaçam, Esmem diley, semah, halaylar oynanırdı. Davul, zurna ve saz müzik aletlerindendi. Kınıkta başlık parası kaldırılmış olup halkın birbirine bağlılığı, saygı ve sevgisi yüksektir.

 

Anılanlar:
Geçmişte halka yardımcı olan pek çok kişi vardır. Birçoğu bugün yaşamasalar bile yaptıkları hizmetlerle hala anılmaktadırlar. Bunlardan Mehmet usta( Mehmet Gürsoy ) bilge bir kişiydi, Mehdi kahya (Ahmet Arslan), Taşbaş amca, Köse Çavuş, Ali Ağa, İbrahim Kahya, Hasan Kahya, Yeloğlu, Hüseyin Çavuş, Lale Hoca, Bektaşoğlu, Parça kahya, Mavşan Çavuş, Holah çavuş, Ali hoca, Musa kahya, İmam ağa, Cılı bektaş, gibi hanedan kişiler bunlardan bazılarıdır. Bu kişilerin zamanında imece oldukça yaygındı ve Yunnah, fırın, yol, köprü, seten gibi ortak kullanılan yerler imece ile yapılırdı. Tığ makinesi (harman savurma makinesi) diğer köylere Kınıktan yayılmıştır.

 

Kültürel durum:
Kınık beldesi sakinleri okumaya verdikleri önemle tanınır, bunda Yusuf hoca (Yusuf Gürsoy), Mahmut hoca (Ohtaplu) gibi öğretmenlerin büyük katkısı olmuştur. 1943 yılında 3 yıllık eğitim veren okul açıldı ve 30 öğrenci Hüseyin Arslan tarafından okutuldu. 1952 yılında ise 5 yıl eğitim verecek okul açıldı ve Yusuf Gürsoy’ un gelişi ile eğitim seferberliği başladı. 1980 yılında orta okul eğitime başladı ve böylece tüm çocuklar orta okul mezunu olma fırsatı buldular, özellikle kız çocuklarının okutulması kayda değer bir olaydır. Bugün çok sayıda yüksek öğrenim görmüş insan bulunmaktadır.

 

Yeni Umutlar:
1999 yılında Belediyenin kurulması beldenin sorunlarının çözümlenmesi, beldede yaşayan Kınıklıların yaşamlarının kolaylaştırılması açısından önemli bir gelişme olmuştur.

 

İstanbul’daki Kınık:
Çeşitli nedenlerle asıl yerleşim yeri olan kınıktan ayrılmak zorunda kalan Kınıklılar İstanbul’a iş- aş ve eğitim maksadıyla göç etmişler ve Kasımpaşa, Okmeydanı, Bağcılar, Sarıgazi, Esenyurt, Alibeyköy, Sultanbeyli, Kartal, Gaziosmanpaşa gibi bölgelere yerleşmişlerdir.
Kınıklıların birlik ve beraberlik duyguları daha gelişmiş ve 1995 yılında Kınık Kültür ve dayanışma derneğinde gençlerin öncülüğünde bir araya gelmişlerdir.

 

COĞRAFİ DURUM

Kasabanın İlçeye olan uzaklığı 12 km, ile olan uzaklığı ise 44 km’ dir. Rakım : 869 Metredir.

Doğusunda, Kapıcı ve Karadere köyleri; batısında, Çevreli kasabası ve Kınık Irmağı; güneyinde, Çal Dağı ile Dumanlı Dağları; kuzeyinde ise Almus Baraj Gölü bulunmaktadır

Pazar, Katıllık, Büyük Yayla, Ortaburun, Taşbaş Yaylası ve Musa Köyü gibi orman içi yaylalarımız vardır

Yüzölçümü :259 Hektar
Yerleşim yeri :18 Hektar
Ormanlık alan :174 Hektar
Mera :8 Hektar
Sulu Tarım alanı :56 Hektar
Kuru tarım alanı :3 Hektar

Not: 1 Hektar = 10 Dönüm

 

NÜFUS DURUMU

Kasabanın nüfusu 2000'in üzerindendir. Kasabadaki nüfusun çoğunluğunu yaşlılar oluşturmaktadır.
Kınık Beldesi gerek eğitime verdiği önem, gerekse ekonomik nedenlerle büyük şehirlere yüksek oranda göç vermiştir. Beldede yaşayanlar ise daha  çok emekli, hasta ve yaşlı insanlardan oluşmaktadır. Belde ilköğretim okulunda az sayıda öğrenci ve bir öğretmen bulunmaktadır. Ayrıca beldede bir kültür ve halk evi mevcuttur.

 

EKONOMİK DURUM
Kasaba ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Kasabada oturanların büyük bir bölümü SSK ve Bağkur emeklisidir. Tarım ürünlerinden; buğday, arpa, fasulye ve mısır yaygın olarak üretilmektedir.
Köy arazisinin ¼’ü sulanabilir ve daha çok şekerpancarı üretimi yapılmaktadır. Göç dolayısıyla hayvancılık eskiden olduğu kadar yaygın değildir. Halk ancak kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar hayvan yetiştirmektedir. Az sayıda kişi ise besicilik yapmaktadır. Yaylacılık kasabada eskiden yaygındı fakat nüfusun azalmasıyla yaylaya giden insan sayısı da azalmıştır. Mayıs’ta yaylaya çıkılıp Ağustos’ta inilmektedir.

 

KÜLTÜREL DURUM

Kasabaya eğitim, kültürel ve malî konularda destek sağlamak amacı ile 1995 yılında Kınık Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği kurulmuştur. Dernek çeşitli kültürel faaliyetler düzenlemektedir. Derneğin yıllık olarak çıkardığı bir takvimi bulunmaktadır.
Not : Aşağıdaki bilgiler Tülay GÜNDOĞAN BEKTAŞ'ın 2001 yılında hazırladığı Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi bitirme tezinden alınmıştır. Metinler yerel ağızla aktarılmıştır.

 

DÜĞÜN GELENEKLERİ 
1. Kız İsteme 
“Oğlan tarafı gız tarafına hatırı sayılan biriynen haber gönderip gızlarına düñür geleceklerini bildirüyo, gabül ederlerse bi ahşam düñür gediliyo. İlk ahşam gız tarafı kendü aralarında gonuşup bi garara varmah üçün izin ister. Daha önceden gızınan oğlan anlaşmışsa, gız da anasına babasına ‘ben isdiyom’ derse düñürlük pek uzun sürmez. Yohsa gız tarafı ırazı olana gadar gedülü. Gız tarafı ırazı olunca da düñürlük edilü ‘Allah’ ın emri Peygamber’ in gavliynen gızıñızı oğlumuza isdiyoh, ne diyonuz?’ deyin sorulu, gabul ederlerse o gece gendü aralarında gayfe içerler. Kız istemede gayfeyi gız yapar gelenlere de gız ikram eder.”

 

2. Şerbet-Nişan
“Gayfe içildükten sonraki gün birine para verip ahşama şerbet, yarın da nişan var deyin köyü ohuduruh. Şerbet ahşamı bi gazan da şerbet ezerük. Gelenlere gapıda şekerinen golonya ikram ederük. Oturunca da ezdüğümüz şerbetinen gayfe ikram ederük. Şerbet gecesi gayfeyi, gızın ya da oğlanın ahrabalarından gayfe yapmayı bilen birisi yapar. Şerbet ahşamı cematın içinde tekrar dünürlük edilü. Gızın babası gızını verdüğünü, oğlanın babası da gızı oğluna alduğunu söyler. Şerbet gecesi böylece biter.

Sabanan gız evinde nişan yemeği büşürürük. Öğlen vahdı köylü toplanıyo. Halay çekiyolar, ellik oynuyolar, semah ediyolar. Gelininen damada üç kere “Peygamber canına verelim Muhammet’e selavat sellâlim Muhammet” diyerek nişan yüzüklerini dahıyoh. Yüzükleri oğlanın veya gızın bi ahrabası ya da köyde hatırı sayılan biri dahar. Köylü de gelininen damada para, çit ya da

Göğnünden gopan bişey veriyo. Hediye verenlerin adları bi gadın tarafından tek tek söyleniyo, buna hediye çağırtma diyoh. Bu da bitinci gine gençler oyunlar oynuyu, nişanın sonunda da köylüye yemek yedürüyoh. Yemekde etlü pilav, üzümlü çorba, yahnı, çörek ikram edilü.” 

3.Düğün İçin Yapılan Hazırlıklar

 “Düğünden önce gelinin izinnamesini alıyoh, bazallıh görüyoh, eksüklerimizi alıyoh. Bazallıhda gızın eksüğü, ana enteresi, baba yolu, gardaş yolu, emmi yolu, dayı yolu, dede yolu alınıyo. Bazarlıhda alınanları iki üç gün soğna gızın evine götürüyoh, gızın evinde çeyizi biçiyoh. Ana enterisini, baba yolunu, gardaş yolunu, emmi yolunu oraya bırahıyoh. Gelinin ceyizini gomşulara veriyoh dikdürüyoh. Dikdürdüğümüz zamandan sonraki cuma ahşamı düğüne başlıyoh. Eğer böyük düğün yapıyosah çevredeki köyleri düğüne ohuyoh.”

 a.Düğün
“Düğün başladığında önce danuşuh yapıyoh. Danuşuğa köyü ohuyoh eşimizi dostumuzu çağırıyoh, danuşuh yemeği yedürüyoh. Bu gecede düğün kahyasını, gınacıyı, sağducu, yiğit başını, yemek yapacahları ayarlıyoh. Düğün kahyası, dışarıdan gelen gonuhlarınan, düğün yemeklerinin

eksükleriynen, toplanan bahşişinen, güleş harmanın gurulmasıynan, gelinin alınmasıynan yani erkek evinin her işiyinen ilgilenür. Gınacı, gız başga köye gelin gediyosa, bekar gızdan; köyün içine gelin gediyosa, evli gadından olur. Gınacı, gelinin gınasını yahar, çeyizini asmıya yardım eder, yıhanacağı gazanı gurar, yıhanduhdan soğna geyeceği elbiseleri hazırlar ve gelin alma günü gelinin hazırlanmasına yardım eder. Gelini yolcu edene gadar gelinin her işiyle ilgilenür. Yiğitbaşı, gınacı evli olduğu zaman gınacının gocası olur. Gınacı bekar gızsa, gınacı olan gızın gardaşı ya da yahın ahrabası yiğitbaşı olur. Yiğitbaşı, düğün yemeğinde davulcu ve zurnacıynan beraber gelenleri garşular. Gelininen damadı Çatal Çördük’e götürürken elinde bayrağınan önden geder. Sağduç, damadın gınasını yahar, onun yıhanacağı gazanı gurar, güleş harmanında damadın yanında olur. Yani düğün bitene gadar damadın yanında durur. Damadı yalnız bırahduğu zaman köyün gençleri damadı sahlayıp sağduçtan bahşiş alurlar. Sağduç, damadın bekar olan erkek arhadaşlarından biri olur. Bunnar seçilip belirlendükden soğna danuşuh yemeği yedürüyoh. O gece sabaha gadar işkefe açılıyo, sarı burma bağlanıyo. Bu işleri yaparken düğün sabının akrabalarından bahşiş alıyoh. Akşamdan köyün gençleri ohunuyo, sabahdan geliyolar. Selevatınan “Peygamber canına verelim Muhammet’e salavat sellalim Muhammet” diyerek düğün evine bayrah dikiyolar. Bayrağın gafasına gırmızı elma dikiyolar. Bayrah diken gençlere yemek hazırlıyoh, düğün yemeklerinden yedürüyoh. Daha soğna düğünde bişen pilavdan, üzümlü hoşafdan, yahnıdan, siniden, sarı burmadan yiğit başıynan gınacı davul zurna eşliğinde gız evine götürüyo. Orda gahve içiyolar. Gız evi gınacıya töre verü geri gelürler. Gelürkende gızın anasını, babasını alurlar düğün evine yemeğe getürürler. Ondan soğnada köylüler düğün evine yemeğe gelü, gelükenede un yağ ya da evinde sini bağlayıp getürüler. Yemek yedükten soğna hizmet edenlere bahşiş verip gederler. Buna yuha yemeği denür.”

 

b.Kına Geceleri
“Ertesi sabah düğün sabının ahrabalarıynan düğün evine varıyoh, damadı tıraş ediyolar selavatlıyarah davul zurna eşliğinde Çatal Çördük’e götürüyoh. Damadı yıhamıya götümeden önce gız evinden bi sinü gelü. Sininin içinde damadın çamaşırı, gecelik dahımı, hamam havlusu, ilifi, sabunu vardur. Gücü yeten damatlıh gıyafetini de alır gönderür. Bu tepsiyi Çatal Çördük’e sağduç götürür. Düğün alayı tekkenin yanında geçerken davul zurna çalınmaz. Damadı yıhaduhdan soğna gelinin evine varıyoh, harmana gelinin çeyizini asıyoh.
Gelinin çeyizini arhadaşlarıynan gınacısı asıyo. Sanduğu harmanın ortasına goyup, içindekileri harmana gerilen iplere asıyolar. Herkes gördükden soğna topluyolar. Toplarken gatlamadan alduhları gibi sanduğa basıyolar. Adetimizde gelinin çeyizi gatlanmadan toplanur. Ahşamınan açılıp tek tek gatlanarah yerleşdürülür. Çeyiz izlemeye gelenler toplanmadan önce içinde oyunlar oynuyo. Soğnada gızı selavatlıyarah Çatal Çördük’ e götürüyoh. Gelinin hamam havlusu, çamaşırları, ilifi, sabunu çeyizinden alınıp bi siniye gonuyo ve gınacısı tarafından götürülüyo. Çatal Çördük’te gelinin ahşamdan ince ince örülen saçlarını türkü söylerek söküyoh.
Gelini yıhayıp gınacının evine götürüyoh orda gelinin yanısıra gelenler oyun oynuyo. Millet dağılduhdan soğna gınacının evinde gelin yemek yiyo. Ordan gelini arhadaşları davet ediyo, yemek yedürüyo, hediye veriyo. Bu sırada köyün erkekleriynen, dışardan ohunanlar böyük harmanların birinde güleş düzenliyolar. Güleşin soğunda güleş harmanındakiler başı alanın evine yemeğe gediyolar.”
 
KIZ KINA GECESİ 
"Gına uçun köyü gündüzden ohuyoh. Ahşam köyün gadınları, gızları, gız evinde toplanıyo, oyunlar oynuyolar. Düğün evinde damada , gız evinde geline gına yahıyoh. Gına yahmadan önce gelin, anasının, bacılarının boynuna sarılıyo ve ağlaşıyolar. Bu sırada gınacı gınayı garıyo. Gına yahılacağı zaman evin ortasına çul serip üstüne yasduh goyoh. İki gız gelini ortalarına alarah ilâhi söylüyolar. 

 

Asiye ananın Meryem gelini
Ayağına giymiş nurdan nalini
Çıhmış firdevs bahçesinde salınır
Muhammet’in düğünü var cennette

 

Tuba ağacı derler dopdolu yemiş
Onun yemişinden yokdur çürümüş
Bir yaprağı altın birisi gümüş
Muhammet’in düğünü var cennette

 

Sekiz derler ol cennetin yapusu
Aşağı doğru açılıyor gapısı
Cümle alem hep o cennet tapusu
Muhammet’in düğünü var cennette 
 
İlâhi bitince gelinin sağında duran gız gelini üç kere yasduğun etrafında selavatlayarah dönderiyo, her dönüşlerinde yasduğa niyaz ediyolar. Otutdurup türküler söyleyerek gınasını yahıyoh. Gelinin bi eline birinci gece, bi eline de ikinci gece gına yaharuh.

Tokat Almus Sitesinde 13 ziyaretçi (46 klik) Kişi Burada.!
Reklam
Telif Hakkı © 2012 JOOMLATEMA.NET DEMO. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU/GPL lisansı ile dağıtılan bir Özgür Yazılımdır.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol